
Bankaikun'un son anime buluşmasında verdiği bir seriyi daha bitirdim *-* çabuk çabuk yorumlarımı yazıp kaçmak niyetindeyim..
Seriyi tanıtacak olursam;
4 liseli ve aşırı yakışıklı gence ev sahibeleri bir teklifte bulunur.Eğer ev sahibelerinin içine kapanık yeğenini bir lady'ye dönüştürebilirlerse kira ödemek zorunda kalmayacaklardır..Tabi bu dört genç teklifin üstüne atlarlar ..Lady'ye çevirmeleri gereken kızı görünce de...
evet efenim, lady'ye dönüşmesi öngörülen Sunako yaklaşık olarak şöyle birşeydir

Kendine güveni sıfır, tüm zamanını odasında biyoloji modelleri ve iskeletlerle korku filmi izleyerek geçiren, ışıktan nefret eden ve karanlıktan ayrılırsa eriyeceğine inanan ve kendini çirkin zanneden bir genç kız kendisi.2 yıl önce sevdiği çocuğua ondan hoşlandığını söylediğinde çocuktan aldığı tepkiyle bu hale gelmiş diyebiliriz ." çirkin kızlardan nefret ederim" ..Bir bağyan olarak diyebilirim ki hangi kıza böyle bir laf etseniz onu depresyona sokabilirsiniz.Tabi sunakochanda etkisi fazla olmuş...Sunako'nun kendine güvenmemesi olayını geçersem zevkleri ve tarzı gayet eğlenceli ve sevilesi geldi bana (sanırım tam zıddını göstermeyi amaçlamışlardı)
Ayrıca da yukardaki gibi çizilmediği zamanlar gayet enfes bir gotik hanımefendi olduğunu da belirtmeliyim..Daha çok özelliği var (yakışıklı erkeklere ya da kendi deyimiyle " parlak yaratıklara" baktığında burnunun kanaması gibi,ama kalanını kendiniz izleyip görseniz daha iyi olur diye düşünüyorum ^^) Sunako'nun seiyuusu ise Takaguchi Yukiko (ne yazık ki başka bir rolünü bilmiyorum..)

Sunako'yu değiştirmesi gereken yakışıklı erkeklerimiz de Takano Kyohei,Oda Takenaga,Toyama Yukinojo ve Morii Ranmaru...
Takano esas oğlanımız, aşırı yakışıklı olmasından dolayı kızlardan çok çekmiş..Çok bişey demek istemiyorum spoiler olmasın xD Kendisi aşırı asabi bi tip ama çok sevimli bir karakter bence..Özellikle şu çilekli resmi beni bitiriyor xD Seslendirmecisi de Shikamaru ve Jasdebi rollerinden tanıdığım Shawtaro Morikubo.

İşte buyrun Takenaga;

Bu da Nakahara Mai'nin ses verdiği Noi Kasahara^^



Yukinojo ise dördünün arasında biraz daha ezik kalmış gibi geldi bana..Çok şirin biz yüzü olduğu ve pek güçlü olmadığı için kötü hissediyor bazen kendini..Aralarında en tarz sahibi oymuş mangakanın dediğine göre..Bence de en çok kıza benzeyeni odure (böyle dediğime bakmayın severim yukiyi de ^^ ) Seslendirmesici Yuuya Yamauchi imiş xD (tek rolü bu sanırım O_o)

Bu arada O_O resmine bakınca farkettim şimdi , Yukinin boynunda vivienne westwood kolyesi var!Demek ki cidden modadan anlıyor O_O sugeeee~
Neyse , biraz dikkatimi toplayarak son erkeğimize dönüyorum..Ranmaru..Ranmaru tam bir ladykiller (çeviremedim bunu O_o piç mi desem yere bakan yürek yakan mı desem?) Yakışıklı olup da bayanlardan gördüğü ilgiden ciddi manada zevk alan tek kişi o aralarında sanırım..İleri bölümlerdeyse değişiyor biraz..Sanırım mangada saçı daha sarıya dönük bir renkti, animedeyse direkt kırmızı...Ranmaru'nun seiyuusu da Hirofumi Nojima (tanıyor olmama gerekip te tanımadığım seiyuulardan..)

Herkesten bahsedip de Hşrochiden bahsetmemek olmaz XD Hiroshi Sunako'nun en yakın arkadaşı , bir biyoloji modeli (biyoloji modeli nedir O_O http://www.arikangroup.com/img/urun/SMD1272-32parts_(1).JPG bu işte.. hiroshinin iç oragnları yok gerçi xD Animede bölümlerin açılışında birkaç cümlelik girişler yapıyor bize..Sunakonun diğer yakın aradaşları Akira ,Josephine ve diğerleriyle o karanlık odada yaşıyor kendisi xD
Bu arada bu yazıyı hazırlarken ilginç birşey keşfettim, paylaşmalıyım.Ünlü birt anime yönetmeni olan Watanabe Shinichi'nin kendisini animelere karakter olarak eklemek gibi garip bir huyu varmış..Kendisini karakter olarak eklediği animelerin arasında Wallflower da var http://myanimelist.net/character/2795/Nabeshin buradan bakabilirsiniz..
***
Neyse efenim..Madem karakterleri inceledim şimdi anime hakkında genel bir yorum yapabilirim.İlk olarak uyarlanışı..manganın hepsini okumadım, sadece Gaby'nin verdiği iki cildi okudum.Biraz da uyarlama konusunda araştırma yaptığımda gördüm ki pek başarılı değilmiş uyarlama konusunda..Çoğu bölüm uydurmaymış..Zaten filler olanları rahatlıkla farkedebiliyorsunuz, ben burdayım diye bağırıyorlar.Benim okudğum yerlerin uyarlamaları da beni biraz rahatsız etti aslında..Çok yer değiştirilmişti..Kyohei'yi bir host klübü kaçırıyordu mesela,mangada kelepçe kırbaç mod varken animede kurdelelemişlerdi! O_o
Neyse, ben fillerlara değiştirmelere dayanamam diyorsanız mangayı okuyabilirsinz, hala devam etmekteymiş..
Ben wallflower'ın tanıtımını ilk ne zaman gördüm çok iyi hatırlyıorum.Artık ezberlemiş olduğum sanat dünyamız dergisinin mangaya ayrılmış sayısındaydı, kişisel manga tanıtımları bölümünde..gerçi daha önce misa-chan'dan duymuştum ama konuyu okumam ve ısınmam orda oldu.Bu resim vardı hatta tanıtımda , ve ben onun bir erkek olabileceğini hiç düşünmemiştim..
neyse, yazın manganın iki cildini okuyunca bu seriye biryerlerden başlama kararı almıştım ^^ Sonra bankaikun benim için çekti (çok teşekkür edeirm ona da burdan ^^ )

Neyse, uyarlamayı geçip çizimleri incelersek..Çoğu kişi için erkek karakterlerin bu kadar feminen çizilmesi rahatsız edici olmuş ama ben o kadar rahatsız olmadım.En başlarda biraz göz tırmalayıcı gelse de sonradan alıştım diyebilirim..Artık feminen değil yakışıklı geliyorlar..
Mangada sunakochan çoğuhnlukla chibi halinde çizilmiş (gabynin deyimiyle patates xD ben de öyle diycem chibi değil bu çünkü xD )Mangada rahatsız etmese de animede sürekli patates olarak çizilmesi can sıkıyor biraz, ne zaman normal insan boyutuna geçicek diye beklenti içine giriyor insan..ellerinde falan taşıyorlar sunakoyu.. >_>
Çizim demişken..Animasyona değinmeliyim..Animasyonu da pek beğendiğimi söyleyemem..çoğu yerde çizimden kaçmışlar..Manganın çiziminde rahatsız edici gelen profil çizimleri biraz düzelmiş,ya da düzelmemiş de hareket halinde olduklarından göremedim?
müziklerine gelirsek..ilk açılışta çok hayalkırıklığına uğradım.açılışı mangakanın sevdği bir sanatçı yapmış..zaten mangaka şu dörtlüyü yaratırken beğendiği sanatçılardan eski sevgilileirnden falan esinlenmiş baya bi...işte bu sevdiği sanatçıların birinin söylediği şarkıyı kullanmışlar açılışta.ama açılıın animasyonu çok kalitesizdi, ilk bölümden görütnler derleyip açılış yapmak iş değil hani...Sonradan değiştirdiler ve daha memnun oldum.Şarkıyı da beğenmemiştim ama alıştım diyebilirim..ilk kapanışı sevmek için çok zorladım kendimi ama sevemedim.ikinci kapanışsa baya güzeldi bence ^^
Gördüğünüz gibi, çok da beğenmiş gibi yazmadım yazıyı..ama işin aslı seriyi baya beğendim.kötü yönleri olabilir, konusu da basit gibi gözükebilir..ama kız/erkek ilişkilerini böyle bir şekilde işlemesi, çirkinliği sorgulaması ve böyle burun kanatan erkek karakterleriyle çok beğendiğim bir seri oldu.MyAnimeList'te de 8 puan verdim.Aslında 9 bile verirdim ama 8..neden biliyo musunuz... (işte yazının en vurucu noktası xD)
o bir puanı kıran şu dörtlüdür

goth loli sisters..
mangada bulunmadıklarını iddia edicektim ama varlarmış, yeni öğrendim..
Gotik Lolitaları böyle çirkin gösteren dörtlüden inanın nefret ettim.Çok gereksiz kaçmışlar (bu arada animede türklerin kurduğu goth loli sisters fan club buldum O_o oha... http://www.facebook.com/group.php?v=wall&gid=36136018149)
(Bankaikunda sevmekteymiş goth loli sisters'ı O_o bi ben mi sevmedim ya..aksanları olsun tipleri olsun..ki ben gotik lolitaları çok severim normalde ^^')
neyse, Animeyi irdelemeyi burda bitirerek yeni gelen bir haberi bildiriyorum, Wallflower'ın TV dizisi (drama) yapılıyormuş! haberi http://www.anime.web.tr/haberler-1/the-wallflower-tv-drama/'dan okudum ama birçok yerde vardır şimdi..ordan karakterleri oynayacak insanlara da bakabilirsiniz..Bana pek güzel olmayacak gibi geliyo ama bakalım..belki beni haksız çıkarırlar..